Bizden online teklif iste724 Psikoloji
Ekrem Çulfa, istanbul, Üsküdar, Kadıköy, Acıbadem, Psikolojik Danışmanlık Merkezi, Telefonu, 0533 373 81 23 ,pedagog ile ilgili aramalar, pedagog tavsiye, pedagog istanbul, pedagog anadolu yakası, pedagog devlet hastanesi, pedagog ücretleri, pedagog bölümü, pedagog nedir ne yapar, pedagog gülten, pedagog, Acıbadem Psikolojik Danışmanlık www.acibadempsikolojikdanismanlik.com/ 0533 373 81 23 Kendimizle ve çevremizle ilgili sahip olduğumuz düşünceler, tavırlar, yargılar ister olumlu olsun ister olumsuz çoğunlukla bizim tarafımızdan ...
  • Anasayfa
  • https://www.facebook.com/724PsikolojikDanismanlikMerkezleri
  • http://www.twitter.com/724psikoloji

7/24 Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Randevu Tel: +90 505 767 58 85
                      +90 533 373 81 23

Psikolojik Danışmanlık
İstanbul, Kadıköy, Acıbadem, Üsküdar, Pendik, Fatih, Beylikdüzü, Bakırköy'de Şubelerimiz vardır.
Psikoterapi
Bebek, Çocuk ve Ergen, Evlilik, Aile, Cinsel Terapi Hizmetleri Vermekteyiz.
Koçluk ve Rehberlik
Yaşam - Aile - Kariyer - Sporcu - Öğrenci - Eğitim - İlişki - Yönetici ve Finansman Koçlukları Vermekteyiz.
Eğitimlerimiz
Aile Okulu - Evlilik Okulu - Boşanma, Çocuk - Yaşam Koçluğu - Eş Seçimi, Hamilelik ve Evlilik Öncesi Eğitimleri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi6
Bugün Toplam157
Toplam Ziyaret565010
Üyelik Girişi
Anket
Cinsel Terapiste Gitme Zamanı Geldi mi?
İçeriği ile beraber
-15 yıllık bu site-satılık Fiyatı
10.000 Dolar
İçeriği ile beraber -15 yıllık bu site-satılık Fiyatı 10.000 Dolar
Jenerik isime sahip, içeriği güçlü
-15 yıllık bu site-satılıktır.

Fiyatı: 10.000 Dolar


Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra 05557493919
busra.kara@icloud.com
İLİŞKİDE DEĞERSİZ HİSSETMEYE NEDEN OLAN DAVRANIŞLAR
11/02/2022

 

1-    Aşırı fedakârlık

Fedakârlık sağlıklı bir şey ama aşırı olan her şey gibi fedakarlığında aşırısı kişiyi değersiz hissettirmekte ve başkalarının gözünde değersiz görünmeye neden olmaktadır. Bir yetişkinin ilişkisindeki ana dinamik ilişkinin karşılıklılık ilkesidir. Yetişkin-yetişkin ilişkisinde, ilişkinin mümkün olduğunca eşit yürümesi gerekmektedir. Bir kişi ilişkide sürekli verici olan taraf ise burada verici olmayan tarafı sorgulamak yerine “Ben neden sürekli vermek zorunda hissediyorum”, “Ben neden bu rolü seçtim” buna odaklanması gerekmektedir. Bu vericilik ve fedakârlık azaltıldığında karşılaşılacak iki tablo bulunmaktadır. Bunlar karşı taraftan da bir şeyler almaya başlamak ya da fedakâr olan kişiden artık beslenemeyen kişinin suçlayıcı tavırlarla birlikte iletişimi kesmesidir. Bu durum sağlıklı bir olaydır.

Aşırı fedakârlık yapıldığında zihin otomatik olarak “Sen fedakârlık yaptığın için seviliyorsun ve değer görüyorsun” olarak düşünmektedir.

2-    Sürekli alttan almak/idare etmek

Sürekli idare etmek bir süre sonra idare edilen insanlara karşı öfke yaratmaktadır. O insanlara karşı aşırı dolum nedeniyle, onların öksürmesi veya en küçük bir sözü bile kaldırılamaz hale gelmektedir. Bu durum bir süre sonra aralıklı öfke patlamaları veya aralıklı rest çekişmelere neden olmaktadır. Bunun önemli nedenlerinden biri zamanında çok fazla “evet” derken şu an her şeye “hayır” der hale gelmiş olmaktır. Sürekli alttan alan ve idare eden taraf olmak, zamanla kişinin hem kendi gözünde hem de başkalarının gözünde kendisini daha çok değersizleştirmesine neden olmaktadır.

3-    Karşındaki her şeyi yapmasına ve yapmaya devam etmesine rağmen şans vermek

Karşıdaki kişi yalan söylesin, yanlışlar yapsın, aldatsın veya en kötü şeyi yapsın, ona şans vermek en büyük değersizlik nedenlerinden biridir.

Kişi bu hareketle onu affetmiş olmamakta kendinden taviz vermiş olmaktadır. Bu durum karşıdaki kişiye “Ben ne yaparsam yapayım o beni affeder” mesajı vermektedir. Kötülük yapan insanlarla yüzleşmek gerekmektedir. İnsanlar birbirine saygı duymak zorundadır.

4-    Kişinin onu eleştiren ve aşağılayan insanlara verdiği izinler, bunlara sessize kalması ve bunları üstlenmesi

Bazı insanlar vardır bu insanlar kendileri hariç her şeyi eleştirmektedirler. Burada önemli nokta bu insanların gevşeme ve kendini değerli hissetme alanı olmamaktır. Bireyin, bu kişiler hayatında tutması kendisini değersizleştirmeye izin vermiş olması demektir. Bu kişilerin belki de birazcık ilgisinden veya iletişiminden dolayı bireyin onları hayatında tutması ve her şeyine katlanması çok zarar görmesine neden olmaktadır.

5-    Bireyin yaşanan her olumsuz olayda kendisini suçlaması

Bu kişiler başına ne gelirse gelsin mutlaka kendinde bir kusur bulmaktadır. Bunun sebeplerinden biri de çok mükemmeliyetçi veya suçlayıcı bir ebeveyn ile büyümekte olabilmektedir. Eğer zihinde sürekli bir kendini suçlama varsa, bu değersizlikten kurtulmak zor olmaktadır. Hiç kimse o noktaya tek başına gelmez veya tek başına bir ilişkiyi o noktaya getiremez. Kendini suçlamak ve kendini affedememek, insanı değersizlik çukuruna sürüklemektedir.

6-    Hayır diyememek

İnsanlara hayır denmediğinde bu kişiyi daha kıymetli yapmamakla veya daha çok sevilmesine neden olmamakla birlikte daha çok kullanılmasına neden olmaktadır. Bunlar tabii ki hayatta yapılabilecek şeyler fakat hak etmeyen insana yapılmaması gerekmektedir. Kişinin hayır diyemediği insanlar bunu sömürüyorsa, yaptığı fedakarlıklar bir süre sonra göreve dönüşüyorsa ve kişi yaptıklarından dolayı hiçbir değer görmüyorsa, bu ya yanlış bir şey yapılıyor ya da yanlış kişiye yapılıyor demektir. Bu şekilde kişi değersizliği kendisi yaratmaktadır. Bir kişiye yaranarak veya bir kişinin sürekli ihtiyacını gidererek değerli biri olunmamakta, sadece işe yarayan biri olunmaktadır. Bir insanın bunları yapmasının nedenleri, kişinin kendini mutlu etmeyi bilmiyor olmamasıdır. Bu sebeple de bu kişiler başkalarını mutlu edip onların kendisine yansımasıyla yetinmeye çalışmaktadır. Bu yöntem çok yorucu bir yöntemdir. “Ben onu mutlu edeyim, o mutlu olsun sonrasında bana ne aktarırsa” düşüncesi olmaktadır.

7-    Takdir beklemek

Kişi yaptığı her şeyden onay ve takdir beklerse, takdir görmek için sürekli karşıdaki kişiye yaranmaya çalışırsa veya sürekli onların istediği gibi davranmaya çalışırsa alamadığında dibe batmaktadır. Aldığında iyi hissetmekte ve iyi hissetmek için sürekli yapmaktadır. Bu daha kötü bir durumdur. Bu sefer kişi iyi hissetmek için, devamlı birilerinin istediği gibi olmakta, birilerinin istediklerini yapmakta ve kendini onlara göre yaşamak zorunda hissetmeye başlamaktadır. En büyük takdir insanın kendisine verdiği takdirdir.

8-    Değersiz davrananın değerli olduğunu düşünmek

Kişi kendisine yüz vermeyeni veya kendisine soğuk davrananı daha üstün zannetmektedir. Kişi kendisini değersiz hissediyorsa, karşıdaki kişi ona yüz vermediğinde otomatik olarak “Benim gibi birine yüz vermediğine göre benden daha değerli, eğer bana yüz veriyor ve değer veriyorsa, benim gibi değersiz birine de ancak değerli biri değer verir” düşünüp kendisine değer verenleri veya kendisi ile birlikte olanları aşağılar, ulaşamadığı veya kendisini aşağılayan kişilere de sürekli yaranmaya ve ulaşmaya çalışmaktadır. Kişi, ailesi, kök ailesi, eşi, çocukları ve samimi arkadaşları gibi kendi uzantısı olanları da aşağılamakta ve değersizleştirmektedir. Bu kişilerde “Ben değersizsem, benimle birlikte olan herkes değersiz” düşüncesi olmaktadır.

9-    Değersizliği herhangi bir şey ile gidermeye çalışmak.

Bireyin kendisini en değersiz hissettiği eylem, sürekli bir hedefe ulaşmaya çalışıp onun kendisini çok değerli hissettireceğine saplantılı bir şekilde ona odaklanmasıdır. “Şunu başarırsam dünyanın en mutlu insanı olacağım” gibi düşünceleri olmaktadır. Bunlar kişiyi değerli hissettirmemektedir. Değersizlik duygusunu her insan hissedebilmektedir. Bunun cinsiyet, yaş ve sosyoekonomik durum gibi etkenleri bulunmamaktadır. Kişi, bir şeye ulaşarak içindeki değersizliği gideremez.

10-  Kendi değerinin farkına varamamak.

Değersizliğin çözümü, öncelikle kendini bir insan olarak değerli görmekle ilgili olmaktadır. Kişi, kendini mutlu etmeye çalıştıkça ve insan olduğu için değerli olduğunu düşündükçe bunlardan biraz daha vazgeçmeye başlamaktadır. Herkes değerli bir insan olarak bu dünyaya gelmektedir.

Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA

busra.kara@icloud.com



318 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN YEME BOZUKLUKLARI - 01/06/2023
Beslenme kriteri bireyin yaşamını devam ettirebilmesi, sağlıklı olmak ve büyümenin devamı için çok önemlidir.
“BANYO YAPMAK İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜ” - 24/04/2023
Bazen anne babalar bebekken sudan çıkmak istemeyen çocuklarının büyüdükçe yıkanmak istemediklerinden ya da el ve ayaklarını yıkamaya tepki gösterdiklerinden yakınırlar.
“ÇOCUĞUMUZDAN BOŞANIYORUZ” - 23/03/2023
Anne babası çatışma halinde olan çocukların, anne babalarından anlayış ve sabır gibi beklentileri olur.
BABA UYARICI, ANNE İSE KORUYUCU MUDUR? - 16/03/2023
Geleneksel aile yapıları değişse de anneler hala babalara babalık rollerini teslim etmekte zorlanabiliyor. Erkekler tarafından bakacak olursak, birçok erkek babalıkla ilgili iyi tanımlanamamış bu role girmekte zorluk çekiyor.
AKRAN ZORBALIĞI - 01/02/2023
Akran zorbalığı, çocukların kendi yaş gruplarında olan bir ya da birkaç kişiye; sosyal, fiziksel, sözlü ve cinsel olarak zarar vermeleridir.
TERKEDİLME KORKUSU - 12/01/2023
Yeni bir ilişkiye başlama ihtimali olduğunda nasıl olsa bu da beni terk edecek diye düşünüp hiç başlamamayı tercih ediyor musunuz ya da tam tersi çok fazla ısrarcı oluyor musunuz?
ÇOCUĞUMA EŞYALARINI VE ODASINI TOPLAMAYI NASIL ÖĞRETEBİLİRİM? - 03/01/2023
Birçok yetişkin, çocuklarının malının kıymetini bilmemesinden, dağınıklığından veya sorumsuzluğundan yakınmaktadır.
ÇOCUK İLE YETİŞKİN - 21/12/2022
Çocuk ile yetişkinin arasındaki sorunların pek çoğu, çocukların olgunlaşmaları için onların zamana ihtiyaçları olduğunu dikkate almamaktan kaynaklanır.
İNTERNET BAĞIMLILIĞI - 11/10/2022
İnternet kullanmanın farklı avantajlar sağlamasına ek olarak kontrolsüz kullanımın da psikolojik, fiziksel ve sosyal bakımdan bir takım negatif neticelere neden olduğu bilinmektedir.
 Devamı