Bizden online teklif iste724 Psikoloji
Ekrem Çulfa, istanbul, Üsküdar, Kadıköy, Acıbadem, Psikolojik Danışmanlık Merkezi, Telefonu, 0533 373 81 23 ,pedagog ile ilgili aramalar, pedagog tavsiye, pedagog istanbul, pedagog anadolu yakası, pedagog devlet hastanesi, pedagog ücretleri, pedagog bölümü, pedagog nedir ne yapar, pedagog gülten, pedagog, Acıbadem Psikolojik Danışmanlık www.acibadempsikolojikdanismanlik.com/ 0533 373 81 23 Kendimizle ve çevremizle ilgili sahip olduğumuz düşünceler, tavırlar, yargılar ister olumlu olsun ister olumsuz çoğunlukla bizim tarafımızdan ...
  • Anasayfa
  • https://www.facebook.com/724PsikolojikDanismanlikMerkezleri
  • http://www.twitter.com/724psikoloji

7/24 Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Randevu Tel: +90 505 767 58 85
                      +90 533 373 81 23

Psikolojik Danışmanlık
İstanbul, Kadıköy, Acıbadem, Üsküdar, Pendik, Fatih, Beylikdüzü, Bakırköy'de Şubelerimiz vardır.
Psikoterapi
Bebek, Çocuk ve Ergen, Evlilik, Aile, Cinsel Terapi Hizmetleri Vermekteyiz.
Koçluk ve Rehberlik
Yaşam - Aile - Kariyer - Sporcu - Öğrenci - Eğitim - İlişki - Yönetici ve Finansman Koçlukları Vermekteyiz.
Eğitimlerimiz
Aile Okulu - Evlilik Okulu - Boşanma, Çocuk - Yaşam Koçluğu - Eş Seçimi, Hamilelik ve Evlilik Öncesi Eğitimleri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam65
Toplam Ziyaret563786
Üyelik Girişi
Anket
Cinsel Terapiste Gitme Zamanı Geldi mi?
İçeriği ile beraber
-15 yıllık bu site-satılık Fiyatı
10.000 Dolar
İçeriği ile beraber -15 yıllık bu site-satılık Fiyatı 10.000 Dolar
Jenerik isime sahip, içeriği güçlü
-15 yıllık bu site-satılıktır.

Fiyatı: 10.000 Dolar


Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra 05557493919
busra.kara@icloud.com
EVLİLİKTE PROBLEM ÇÖZME
21/06/2021

 

Bireylerin yaşadığı problemleri ortaya çıkaranın olay ya da durum değil, bunlara ilişkin algılarıyla ilgili de olabilmektedir. Bireylerin problem algıları çocukluktan bu yana getirilen birtakım şemalar ve bunlara eşlik eden olumsuz otomatik düşünceler tarafından belirlenmektedir. Kişilerin kendisi, dünyası ve geleceğinin olumsuz ve hatalı olarak algılanması birçok soruna yataklık etmektedir.

Problem çözme, iç ya da dış istekler ya da çağrılara uyum sağlamak amacıyla davranışsal tepkiler vermek gibi bilişler ve duyguların tek hedefe yöneltmek şeklinde ifade edilmektedir. Evlilikte problem çözme becerisi, eşlerin sorunlarıyla baş edebilme gücü ve bu sırada sergilemiş oldukları davranışlardır. Problem çözme, önceden kazanılan bilgilerin yeni ve bilinmeyen durumlar için uygulaması; problemi fark etmek, tanımlamak, geçici birtakım çözümler (varsayımlar) üretmek ve bu çözümlerin doğruluğunu sınamak gibi süreçlerin tamamı şeklinde tanımlanmaktadır.

Sorunları kişisel ve sosyal hayatı geliştirmeye ilişkin çabaların itici gücü olarak görmek ve önemli olanın herhangi bir problemin olmaması için çalışmak veya problemden kaçmak değil, aksine problemlerin üstesinden gelebilmektir. Bir başka değişle problem çözme; olan ile olması gerekenin algılanması ile ortaya çıkan engel ya da gerginliğin ortadan kaldırılması şeklinde ifade edilebilmektedir.

Çalışan kadının çalışmayan kadınlara göre, bebek bakımı ve evin idaresinde daha çok sorun yaşamakta oldukları ve bu sorunların da evlilik doyumunda düşüşe neden olduğu görülmektedir. Bunun yanı sıra çalışan kadının evlilik yaşantısında yaşadığı rol çatışmasının iş yaşamında da üretkenliğini ve refah düzeyini olumsuz yönde etkilediği anlaşılmaktadır. Diğer yandan, kadınların çalışmasının, ev işlerinin yanı sıra sorumluluklarından kurtulmasını sağladığından evlilik doyumlarının arttığı görülmektedir.

Yetkin problem çözme becerisine sahip olan bireylerin değişik sosyal koşullar karşısında esnek, uyumlu, stresle etkin mücadele edebilen, kişisel hedeflerine ulaşmak ve gereksinimlerini karşılayabilmeye yönelik uygun metotları geliştirebilme becerisine sahip kişiler olduğu belirtilmektedir. Bunun aksine yetkin problem çözme becerisine sahip olmayanların ise, sorunları ve çevreleriyle mücadele ederken etkili tepkiler geliştiremeyen kişiler oldukları belirtilmektedir.

Evliliğin, kimi zaman duygusal rahatsızlıklara, gerilim ve çatışmalara da yol açtığı bilinmektedir. İşte tam da bu noktada sorunlar, gerilim ve çatışmalara karşı uyum için eşlerin problem çözme becerilerinin devreye girmesi gerekmektedir.

1980’li yıllarda yürütülen araştırmalar yüksek stresler yaşamanın, hayatında önemli problemlerle karşılaşmakta olan herkesin olumsuz etkilenmediğini ve etkilenme oranlarının kişiden kişiye değişmekte olduğunu göstermektedir. Söz konusu değişimim en önemli nedeninin kişilerin sahip oldukları problem çözme becerileriyle ilgili olduğu düşünülmektedir.

Evlilikte algılanan problem çözebilme becerilerinin evlilik doyumunun yordayıcısı olduğunu, evlilikte karşılaşılan sorunların doğru problem çözüm stratejileriyle çözülmesinin ilişkiye yönelik yapıcı ve olumlu sonuçlara yol açacağı bilinmektedir. Bazı araştırmacılar çatışmanın eşler için gayet doğal bir olay olarak nitelemektedir. Evlilik ilişkilerinde çatışmalar, genellikle her evlilik ilişkisinde ortaya çıkabilen doğal ve kaçınılmaz bir olgu olarak ifade edilmektedir.

Problem çözme becerisinin, birey ve grubun yaşamakta olduğu çevreye etkili uyumuna yardım etmekte; bu sebeple bireylerin yaşamakta olduğu çevreye etkili uyum sağlamak için problem çözme becerilerine sahip olmak durumunda olabilmektedir. Karşılaşılan problemler için doğru yanıtlar ya da kesin çözümlerin olabileceğini; doğru stratejilerin kullanılmasıyla doğru çözümlere ulaşmanın mümkün olduğu belirtilmektedir. Ancak, birtakım problemlerin tek ve kesin çözümlerinin ve doğru cevabının olmadığını; böyle problemlerde çözümün, disiplinler arası bilgi ve farklı açılarıyla etraflıca düşünmeyi gerektirdiği bilinmektedir.

Uyum problemi yaşayan eşlerin arasında depresyonun, kadın ve erkek eşlerde, problem çözme becerilerinin zayıf olmasına ilişkin; bununla birlikte, problem çözme esnasında sergilenen olumsuz davranışların da evlilik doyumuyla alakadar olduğu ifade edilmektedir. Ayrıca eşlerin problem çözme becerisinin zayıf olmasının, evlilik sürecinde beliren stresin bir kaynağı olduğu belirtilmektedir.

Eşler problemlerini çözerken önlerine bazı engeller çıkabilmektedir. Problem çözmenin önündeki bu engeller; sorunun çözümüne odaklanamama, kısır yargılamalar, alışkanlık transfer edilmesi, probleme kısır çözüm yöntemlerle yaklaşma, disiplinli çözüm çabalarından yoksunluk, dil becerilerinin zayıf olması, farklılıkları algılamakta kısırlık ve katılıkların şeklinde ifade edilebilmektedir.

Eşlerin evlilik ilişkilerinde problemlerin yoğunlaşmasına nispeten etkili problem çözme becerilerinin üretilmemesi durumunda evlilik ilişkisi bozulup, evlilik doyumu azalmakta ve boşanma durumu yaşanabilmektedir. Problem çözebilme becerisi; hayatın her aşamasında, her anında sorunlarla karşılaşılabileceği düşünüldüğünde bireylerin sağlıklı, uyumlu, sürdürülebilir ve kaliteli bir yaşamın devamı için önem arz etmektedir. Evlilik hayatında da problem çözme sağlıklı ve uyumlu bir birliktelik için zorunluluktur. Sürekli değişen hayat şartları değişen problem alanlarını da beraberinde getirmektedir. Bu durum problemi su yüzeyine çıkarmakta ve yeni bir uyum için çözümü dayamaktadır. Aslında problem bir tür yeni bir uyum şeklidir.

İnsan psikolojisinde temel belirleyici bilişsel süreçler olduğundan, insan psikolojisi incelenirken bilişsel ve kişiler arası süreçlerin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Bundan hareketle evlilik ya da günlük hayatta karşılaşılan çatışmaların temelindeki temel etken bilişsel süreçlerdir. Bunun yanı sıra kişilerarası ilişkilerdeki esneklik, insanlara tahammül edebilme ve tolerans gösterebilme becerisinin yine bilişsel yapıyla birlikte daha fazla araştırmaya konu olmasının faydalı olacağı düşünülmektedir.

İnsanın düşünceler, duygular ve davranışlarının etkileşim süreci içinde olduğu bilinmektedir. Duygular da bir takım normal dışı davranışları etkilemektedir. Öfke duygusunun, benlik bütünlüğüne ciddi bir zarar vermeksizin, öteki duygulara nispeten daha kolay ifade edilmesi, karşı tarafın da kendi benliğinin korunması ve savunulmasına yönelmektedir. Bu nedenle öfke duygusu, kişiler arası ilişkilerde sorunlara, boşanmaya, iş yaşamında üretkenlik ve işlevselliğin bozulmasına, fizik ve ruh sağlığında önemli problemlere yol açabilmektedir. Bundan hareketle hatalı ve çarpık bilişsel düşüncelerin bireyin kendi ruhsal yapısını olumsuz etkilemekle kalmayıp davranışa döküldüğü zaman diğer insanları da savunmaya iterek olumsuz etkileyebildiği; aslında çatışmalara davetiye çıkardığı, evlilik hayatının yanı sıra kişilerarası ilişkileri, meslek hayatını ve üretkenliği olumsuz etkileyebilmektedir. Bu nedenle bireylerin sağlıklı ve uyumlu bir evlilik ve sosyal uyumu açısından problemlere yol açan düşünce, duygu ve davranışların dikkatle irdelenmesi ve problem çözme becerilerinin kazandırılması gerekmektedir.

Evlilikte yaşanan çatışma ya da problemlerin kaynağında çiftlerin iletişim ve problem çözme becerilerinin yetersiz olduğu görülmektedir.

 

KAYNAKÇA

Aslan, E. (2002). Yaratıcı problem çözme. E. Aslan, (Ed.), Örgütte kişisel gelişim (1. baskı). Ankara: Nobel Yayın Dağıtım

Christian, J.L., OLeary K. L. ve Vivian, D. (1994). Depressive symtomology in marital discordant women and men: The role of individiul and relationship variables. Journal Of Family Psychology. 8. 32-42.

Hepner, P., Withy, T.E., Dixson, W.E., Suzuki, L.A., Ahluvalia, M.K., O’Neil, J.M., Lucas, M.S., Lopez, S.J., Janowsky, K.M. ve Helms, J.E. (2004). Problem solving and human adjustment. The Counseling Psychologist. 32, 341-484.

Hepner, P. ve Krauskoph, K. (1987). An information proces singapprorachto personel problem solving. The Counselling Psychologist. 15. 34-7.

Kielcolt, K. J. (2003). Satisfaction with work and family life: noevidence of a cultural reversal. Journal of Marriageand Family. 65.23-35.

Maasenvanden B. ve H, Groot, W. (1994). Laborsupply and the welf are costs of marital conflict. Journal of Economic Psychology. 15.467-486.

Onur, B. (2000). Gelişim Psikolojisi. (5.Baskı). Ankara: İmge Kitabevi.

 

Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA

busra.kara@icloud.com

 

 



210 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN YEME BOZUKLUKLARI - 01/06/2023
Beslenme kriteri bireyin yaşamını devam ettirebilmesi, sağlıklı olmak ve büyümenin devamı için çok önemlidir.
“BANYO YAPMAK İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜ” - 24/04/2023
Bazen anne babalar bebekken sudan çıkmak istemeyen çocuklarının büyüdükçe yıkanmak istemediklerinden ya da el ve ayaklarını yıkamaya tepki gösterdiklerinden yakınırlar.
“ÇOCUĞUMUZDAN BOŞANIYORUZ” - 23/03/2023
Anne babası çatışma halinde olan çocukların, anne babalarından anlayış ve sabır gibi beklentileri olur.
BABA UYARICI, ANNE İSE KORUYUCU MUDUR? - 16/03/2023
Geleneksel aile yapıları değişse de anneler hala babalara babalık rollerini teslim etmekte zorlanabiliyor. Erkekler tarafından bakacak olursak, birçok erkek babalıkla ilgili iyi tanımlanamamış bu role girmekte zorluk çekiyor.
AKRAN ZORBALIĞI - 01/02/2023
Akran zorbalığı, çocukların kendi yaş gruplarında olan bir ya da birkaç kişiye; sosyal, fiziksel, sözlü ve cinsel olarak zarar vermeleridir.
TERKEDİLME KORKUSU - 12/01/2023
Yeni bir ilişkiye başlama ihtimali olduğunda nasıl olsa bu da beni terk edecek diye düşünüp hiç başlamamayı tercih ediyor musunuz ya da tam tersi çok fazla ısrarcı oluyor musunuz?
ÇOCUĞUMA EŞYALARINI VE ODASINI TOPLAMAYI NASIL ÖĞRETEBİLİRİM? - 03/01/2023
Birçok yetişkin, çocuklarının malının kıymetini bilmemesinden, dağınıklığından veya sorumsuzluğundan yakınmaktadır.
ÇOCUK İLE YETİŞKİN - 21/12/2022
Çocuk ile yetişkinin arasındaki sorunların pek çoğu, çocukların olgunlaşmaları için onların zamana ihtiyaçları olduğunu dikkate almamaktan kaynaklanır.
İNTERNET BAĞIMLILIĞI - 11/10/2022
İnternet kullanmanın farklı avantajlar sağlamasına ek olarak kontrolsüz kullanımın da psikolojik, fiziksel ve sosyal bakımdan bir takım negatif neticelere neden olduğu bilinmektedir.
 Devamı