Bizden online teklif iste724 Psikoloji
Ekrem Çulfa, istanbul, Üsküdar, Kadıköy, Acıbadem, Psikolojik Danışmanlık Merkezi, Telefonu, 0533 373 81 23 ,pedagog ile ilgili aramalar, pedagog tavsiye, pedagog istanbul, pedagog anadolu yakası, pedagog devlet hastanesi, pedagog ücretleri, pedagog bölümü, pedagog nedir ne yapar, pedagog gülten, pedagog, Acıbadem Psikolojik Danışmanlık www.acibadempsikolojikdanismanlik.com/ 0533 373 81 23 Kendimizle ve çevremizle ilgili sahip olduğumuz düşünceler, tavırlar, yargılar ister olumlu olsun ister olumsuz çoğunlukla bizim tarafımızdan ...
  • Anasayfa
  • https://www.facebook.com/724PsikolojikDanismanlikMerkezleri
  • http://www.twitter.com/724psikoloji

7/24 Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Randevu Tel: +90 505 767 58 85
                      +90 533 373 81 23

Psikolojik Danışmanlık
İstanbul, Kadıköy, Acıbadem, Üsküdar, Pendik, Fatih, Beylikdüzü, Bakırköy'de Şubelerimiz vardır.
Psikoterapi
Bebek, Çocuk ve Ergen, Evlilik, Aile, Cinsel Terapi Hizmetleri Vermekteyiz.
Koçluk ve Rehberlik
Yaşam - Aile - Kariyer - Sporcu - Öğrenci - Eğitim - İlişki - Yönetici ve Finansman Koçlukları Vermekteyiz.
Eğitimlerimiz
Aile Okulu - Evlilik Okulu - Boşanma, Çocuk - Yaşam Koçluğu - Eş Seçimi, Hamilelik ve Evlilik Öncesi Eğitimleri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam181
Toplam Ziyaret565034
Üyelik Girişi
Anket
Cinsel Terapiste Gitme Zamanı Geldi mi?
İçeriği ile beraber
-15 yıllık bu site-satılık Fiyatı
10.000 Dolar
İçeriği ile beraber -15 yıllık bu site-satılık Fiyatı 10.000 Dolar
Jenerik isime sahip, içeriği güçlü
-15 yıllık bu site-satılıktır.

Fiyatı: 10.000 Dolar


Sosyolog Merve Ege tel 0505 767 5885
mervegeee@outlook.com.tr
DUYGUSAL EMEK
02/06/2018

DUYGUSAL EMEK

Küreselleşme ile birlikte bir çok alanda yeni yönetim politikaları ortaya çıkmıştır.Bu politikaların uygulandığı alanlardan biri de hiç şüphesiz çalışma alanıdır.Özellikle şirketler,hizmet kalitesini arttırabilmek ve var olan rekabet ortamı ile yarışabilmek adına,çeşitli yönetim stratejileri geliştirmişlerdir.Duygusal emek olgusu,bu yeni stratejilerden biridir.Çalışan bireylerin,şirketlerin amacına hizmet edebilmek için,kendilerinden beklenen şekilde davranmaları gerektiği duygusal emek kavramı;ilk defa 1983 yılında Sosyolog Arlie Hochschild tarafından “The Managed Heart”isimli kitapta ele alınmıştır.Hochschild duygusal emek kavramını;Yüzde ve bedende kamusal olarak toplumsal olarak gözlemlenebilen yüz ve beden gösterimlerinin oluşturulması için duyguların kontrol altına alınması ve yönetilmesi şeklinde açıklamıştır.Bu süreç bir ücret karşılığı satıldığı için bir emek olarak nitelendirilmiştir.(Hochschild,1983).

Duygular Hochschild’in de açıkladığı gibi ticarileştirilmiş alınıp satılan bir meta haline gelmiştir.Aynı zamanda iş ortamını sahne,çalışanları aktör,müşterileri ise seyirci olarak nitelendirdiği bir oyun olarak ifade etmektedir.

Hochschild,bireyin duygusal emek davranışını yüzeysel ve derin davranış olarak iki farklı boyutta incelemiştir.

Sosyal kimlik kuramcısı olan Ashforth yüzeysel davranışı;bireyin gerçekte hissetmediği duygularını jest,mimik ya da ses tonu gibi fiziksel ifadelerini de kullanarak sergilemesi olarak açıklamıştır.Burada ifade edilen bireyin o an hissetmiş olduğu gerçek duygular yerine,işin gerekliliğine uygun olan duyguyu ortaya koymaya çalışması,Hochschild’in belirttiği gibi rol yaparak aktör konumda olmasıdır.Samimi duygular yerine,şirket ya da kurumun politikasının kurallarına uygun duygular sergilemeye çalışılmaktadır.Bu durum, bireyin gerçek hissettiği duygular ile o an sergilemesi gereken duygular arasında bir çatışma durumu oluşturabilecek ve bireyi olası bir duygusal tükenme yoluna götürmeye neden olabilecektir.

Kendimizi,kabin memuru,öğretmen veya bir garson olarak hayal edelim.O gün kendimizi mutsuz,enerjisi düşük ve yorgun hissedebiliriz.Fakat duygusal emek kurallarına göre,bu duyguları bastırıp,daha canlı,güleryüzlü,neşeli görünmek durumunda kalırız.

Hochschild,derin davranış kuralını açıklarken,bireyin duygusal bir çaba sarfederek,karşısındaki kişi ile empati kurmaya çalıştığını,onun almış olduğu hizmetten memnun kalmasını sağlamak adına,olumlu duygularla yaklaşmak için çok fazla çaba harcadığını belirtir.Bu davranışı sergileyebilmek için düşünceler,imajlar ve deneyimlerin ortak bir duygu yaratması için hayali olaylar oluşturulur.

Birey bu noktada, güzel şeyler düşünerek kendini motive etmeye çalışır.Kendini pozitif bir ortamın içine sürükleme çabası içindedir.Yüzeysel ve derin davranış türündede,duygusal uyumsuzluk,çatışma ve duygusal çelişki yaşanabileceğini söyleyebiliriz.Burada sarfedilen duygusal çaba,bireyin kendi içinde çatışmasına,iş stresine,kendine yabancılaşma ve duygusal tükenme gibi problemlere yol açabilir.

TÜKENMİŞLİK KAVRAMI

Bulunduğumuz Dünya’da,artık sıkça duymakta olduğumuz,bizlerinde zaman zaman yaşamış ya da yaşamakta olduğu tükenmişlik olgusu;Psikolog Maslach tarafından”İşi gereği uygun duygusal taleplere maruz kalan ve sürekli diğer insanlarla yüzyüze çalışmak durumunda olan bireylerde görülen fiziksel bitkinlik,uzun süreli yorgunluk,çaresizlik ve umutsuzluk duygularının yapılan işe,hayata ve diğer insanlara karşı olumsuz tutumlarla yansıtılması ile oluşan bir sendrom olarak tanımlanmıştır.Bireyde hem ruhsal hem de fiziksel bir enerji tükenişi meydana gelmektedir.Maslach’ın da belirttiği gibi,işimiz gereği duygusal taleplere maruz kalıyoruz;bu noktada duygusal emek olgusunun tükenmişlik sendromu ile ilişkili olduğunu söyleyebiliriz.

Duygularımızında artık çalışma hayatının bir unsuru olduğu günümüzde,yaşanılan duygusal uyumsuzluk,iş görenlerde negatif bir duygu,stres,gerginlik vb olumsuz psikolojik ruh hallerine sebebiyet verebilmektedir.Rol yapmak zorunda olduğumuz durumlar bizleri yorabilmekte ve tüketebilmektedir.

Duygusal emeğin psikolojik sıkıntılara sebep olduğu konusunda çalışmalar mevcuttur.Hochschild(1993)yılında yapılan araştırmada kendine çevreye yabancılaşma ve duygusal emek gerektiren mesleklerde tükenmişlik sendromunun görüldüğünü ortaya sürmüştür.Duygusal uyumsuzluğun iş performansını etkilediği kadar insanların psikolojik durumları üzerinde daha çok olumsuz etkiye sahip olduğunu ifade etmiştir.

Nitekim yapılan araştırmalardada duygusal emeğin davranışı ile çalışan bireyler üzerindeki olumsuz etki ve tükenmişlik sendromu arasında yakın bir ilişkinin bulunduğu öğretmenler,bankacılar vd meslek grupları üzerinde yapılan çalışma sonucu elde edilmiştir.

DUYGUSAL TÜKENME

Duygusal tükenme, işe karşı isteksizlik,iş doyumu,çöküntü,kaygı,özsaygı,,öfke,kızgınlık vb duygular üreterek, iş performansının zayıflamasına,hizmet kalitesinde düşüklüğe,özel ve kişisel yaşamda problemlere,sağlık sorunlarına neden olabilmektedir.Bahsettiğimiz bu problemler,duygusal emek olgusunun birey üzerindeki olumsuz etkilerindendir.

Duygusal emek tutumuna göre çalışan bireyler,zorlayarak sergiledikleri duygu,tutum,ifadeler ile işteki rollerini içselleştirememeleri halinde yaşamış oldukları çatışma ile kuralları psikolojik olarak reddedecek duruma gelebilmektedir.Rekabet ortamının yaşandığı günümüz kapitalist dünyada,çalışan bireylerin manevi dünyası da bir sermaye haline getirilerek duygu özgürlüğü bastırılmakta yada bazı duygular uyandırılmaya zorlanmaktadır.Kurumların,çalışanların duyguları üzerindeki bu kontrol mekanizması,bireyi tükenmişliğin uçurumuna getirip işten ayrılma niyeti göstermesine kadar getirebilmektedir.

     MYLİFE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK

                                            VE   KOÇLUKMERKEZİ

SİZDE EĞER MYLİFE IN UZMAN PSİKOLOG VE PEDAGOGLARINDAN DESTEK ALMAK İSTERSENİZ BİZİ ARAYABİLİRSİNİZ YA DAÇAĞRI NUMARAMIZDAN İLETİŞİME GEÇEBİLİRSİNİZ …

                   0505 767 58 85                             

                                                                                                                MERVE EGE



686 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

İNTİHAR - 16/10/2018
“Her nefis bir gün ölümü tadacaktır” Ölüm hayatın en büyük gerçeği ve her canlının hakikatidir.
İNTİHAR - 09/10/2018
“Her nefis bir gün ölümü tadacaktır” Ölüm hayatın en büyük gerçeği ve her canlının hakikatidir.
- BİR KADIN BİR HAYAT - - 11/03/2018
‘’Şiddet yetersiz kimsenin son durağıdır.”(Isaac Asimov) Kadına yönelik şiddet bu yetersizliğin ve acizliğin en acı ürünlerinden biridir.Hem
-YALNIZLIĞA YOLCULUK- - 17/02/2018
Ah ne çok şey yazılmış yalnızlığa, ne çok sözler söylenmiş... “Yalnızlık tek kelime,söylenişi ne kadar kolay.Halbuki yaşanması o kadar zordur ki.”
-TOPLUM VE TÜKETİM AŞIKLARI- - 29/01/2018
Postmodernizmin ve kapitalizmin politikalarının sonucu olarak ortaya çıkan tüketim çılgınlığı,bir salgın hastalık gibi ilerleyerek,bireysel olmaktan çıkıp küresel bir boyut kazanmıştır
- GEL(MEY) İN ÇOCUKLAR - - 04/01/2018
Türk toplumunun kanayan yaralarından Biride çocuk gelin meselesidir İslam öncesi Cahiliye döneminde yaygın olan adetlerden biri kız çocuklarının diri diri toprağa gömülmesiydi.