Bizden online teklif iste724 Psikoloji
Ekrem Çulfa, istanbul, Üsküdar, Kadıköy, Acıbadem, Psikolojik Danışmanlık Merkezi, Telefonu, 0533 373 81 23 ,pedagog ile ilgili aramalar, pedagog tavsiye, pedagog istanbul, pedagog anadolu yakası, pedagog devlet hastanesi, pedagog ücretleri, pedagog bölümü, pedagog nedir ne yapar, pedagog gülten, pedagog, Acıbadem Psikolojik Danışmanlık www.acibadempsikolojikdanismanlik.com/ 0533 373 81 23 Kendimizle ve çevremizle ilgili sahip olduğumuz düşünceler, tavırlar, yargılar ister olumlu olsun ister olumsuz çoğunlukla bizim tarafımızdan ...
  • Anasayfa
  • https://www.facebook.com/724PsikolojikDanismanlikMerkezleri
  • http://www.twitter.com/724psikoloji

7/24 Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Randevu Tel: +90 505 767 58 85
                      +90 533 373 81 23

Psikolojik Danışmanlık
İstanbul, Kadıköy, Acıbadem, Üsküdar, Pendik, Fatih, Beylikdüzü, Bakırköy'de Şubelerimiz vardır.
Psikoterapi
Bebek, Çocuk ve Ergen, Evlilik, Aile, Cinsel Terapi Hizmetleri Vermekteyiz.
Koçluk ve Rehberlik
Yaşam - Aile - Kariyer - Sporcu - Öğrenci - Eğitim - İlişki - Yönetici ve Finansman Koçlukları Vermekteyiz.
Eğitimlerimiz
Aile Okulu - Evlilik Okulu - Boşanma, Çocuk - Yaşam Koçluğu - Eş Seçimi, Hamilelik ve Evlilik Öncesi Eğitimleri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam45
Toplam Ziyaret564354
Üyelik Girişi
Anket
Cinsel Terapiste Gitme Zamanı Geldi mi?
İçeriği ile beraber
-15 yıllık bu site-satılık Fiyatı
10.000 Dolar
İçeriği ile beraber -15 yıllık bu site-satılık Fiyatı 10.000 Dolar
Jenerik isime sahip, içeriği güçlü
-15 yıllık bu site-satılıktır.

Fiyatı: 10.000 Dolar


Esra Karaoğlan Özel Ders Öğretmeni 0 546 697 34 95
ÖZEL DERS-ÖZEL ÖĞRETİM 1
11/01/2020

ÖZEL DERS-ÖZEL ÖĞRETİM 1

Eğitim konusunu ilk ele alışımı hatırlıyorum. Üniversitede hocamız bir portfolyo oluşturmamızı istemişti. Eğitim ve öğretim arasındaki farklılıklardan ve neden birer ihtiyaç olduğundan bahsetmiştik.

Eğitim birey doğduğu andan itibaren başlar; aile, okul ve çevre etkileşimiyle yaşam boyu devam eder. Eğitim bir yandan bireyi yaşama hazırlarken bir yandan da bireyin gelişmesini sağlar. Bu gelişim içsel ya da dışsal yaşantılar sonucu oluşur. Yani bireyin kendi içinde yaşadığı olaylar ve kendinden bağımsız olarak çevresinde gelişen olaylar dahilinde olur. Birey kendi yaşantısı neticesinde böyle bir değişiklik sürecine girmiş olur. Eğitim sonucunda belli bir davranış değişikliği olmalı ve bu davranış değişikliği de istendik yönde amaca uygun olmalıdır.

Öğretim ise eğitimin plan program dahilinde uygulanan aşamasıdır. Günümüzde bu görevi okullar üstlenmekte ve okullardaki belirlenen müfredatla birlikte anaokulundan başlayıp ilköğretim, ortaöğretim derken ve nihayet üniversite ile bile son bulmayan bir serüven halini almıştır. Bireyler buralarda istedikleri eğitimi alıp sonrasında bunları sosyal hayatın rutininde ve işlerinde kullanmak üzere hayata atılıyorlar.

Bütün bunlar dikkate alındığında eğitim bütün bir hayatı kapsayan bir süreçken öğretim sadece belli bir dönemi kapsar. Eğitim tüm hayatı kapsadığı için hayatın her alanında ve her zaman yapılabilirken, öğretim sadece belli alanlarda gerçekleştirilebilir. Bu bağlamda bireyleri, iyi eğitim alabilmesi, biyolojik ve fizyolojik olarak kendilerini daha yeni keşfettikleri bir dönemde ilerde pişmanlık duyacakları davranışlar kazanmamaları ve eylemleri gerçekleştirmemeleri için en iyi öğretim alanını sunmaya çalışırız. Fakat maalesef ki her birey bu süreci bu kadar rahat atlatamayabiliyor. Özel eğitim ve öğretimin önemi tam da bu noktada devreye giriyor. Günümüzde artık teknolojinin de gelişmesiyle beraber, toplumda daha önce yadırganan birçok konuda bireylere farkındalık kazandırıldı. Her çocuk bir dünyadır. Yani çocukları kalıplara oturtmak her çocuğa aynı mantaliteyle yaklaşmak akıl karı bir iş değilken toplu eğitim verilen birçok yerde bireysel farklılıklar dikkate alınmamış, çocuk sadece okulda geçirmesi gereken zamanı doldurup asker misali görevini yerine getirmiş oluyor. Akademik eğitim öğretim hayatının sonunda ise tam 12 yıl sonra çocuğa hakettiği! diploma verilmiş oluyor. Hayattan kopuk, gerçek dünya ile hiç yüz yüze gelmemiş gençlerden mi yoksa sınavda sıfır çeken öğrencilerden mi bahsedelim…

Biz eğitimciler tüm bu sebeplerden ötürü bireysel olarak kendini daha rahat ifade edip karakterini ve potansiyelini ortaya koyabileceği özel öğretimi bu noktada devreye sokuyoruz. Öğrenciyi birebir takip edip, eksik olduğu konuları tamamlama noktasında veli-öğretmen-öğrenci entegrasyonunu sağlayıp yola devam etmek sonuçsuz kalabilecek bir eylem değildir. Özel ders çocuğun başarısız ya da eksik olduğu anlamına gelmez. Özel ders çocuğun ihtiyacına yönelik belirlenen bir etkinliktir. Öğretmen öğrenciyi daha iyi tanıma imkanı bulurken öğrenci kendisini etkileyebilecek, eleştirebilecek her türlü etmenden arındırılmış bir ortamda daha rahat bir psikolojiyle ders çalışabilir ve dinleyebilir. Çünkü o an yanında bulunan öğretmenin sadece kendisine odaklandığını, onun ihtiyacına yönelik çalışacaklarını bilir. Çocuğun derslerden verim elde edip derslerde belirgin derece daha iyi sonuçlar almasının nedeni de genelde bu çalışma prensibine dayanmaktadır. Yirmi-yirmi beş kişilik sınıflarda anlatılan dersle bireysel anlatılan derslerden aynı performans beklenemez. Çünkü yazının başında belirttiğimiz gibi bireylerin hayat boyu aldıkları eğitimler farklıdır dolayısıyla da her çocuk özeldir ve farklı karakterdedir.

Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki sürekli değişen eğitim sistemiyle birlikte öğretmenler bile sürekli bir adaptasyon süreci yaşarken öğrencilerin bu süreci tek başına atlatması çok zor. Hele ki tüm okullarda eşit derecede iyi eğitim verilmiyorken… Bu açıdan değerlendirdiğimizde maddi anlamda artan yükümlülük külfet olarak görülmekten ziyade bir ihtiyaç bazında değerlendirilmeli, bireysel farklılıklar ve ihtiyaçlar dikkate alınarak değerlendirilmelidir. Kolejlere giriş sınavları, liseye giriş ve nihayet üniversite sınavı derken, kurum sınavları ülkemizin göz ardı edilemez bir realitesi. İyi puan alan öğrencilerimiz en iyi okullara yerleşerek iyi bir hayat için de en önemli adımı atmış oluyorlar.

İşte tüm bu sebeplerden ötürü eğitim ve öğretim arasındaki fark gözetilerek ve her şeyden önce ülkemizdeki sınav realitelerini de unutmadan, çocuğun hayatı boyunca aldığı eğitimin yanında doğru öğretim alabileceği bir öğretmen veya uzmanla eksiklik yaşadığı konuların üzerine profesyonelce gidebileceği bir çalışma alanı oluşturmak, ebeveynin çocuğu için yaptığı ve yapacağı yegane iyiliklerden olacaktır. Çünkü her eğitim öğretim değildir, fakat her öğretim aynı zamanda eğitimdir.



544 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ÖZEL DERS-ÖZEL ÖĞRETİM 1 - 11/01/2020
Eğitim konusunu ilk ele alışımı hatırlıyorum. Üniversitede hocamız bir portfolyo oluşturmamızı istemişti. Eğitim ve öğretim arasındaki farklılıklardan ve neden birer ihtiyaç olduğundan bahsetmiştik.
ÖZEL DERS- ÖZEL ÖĞRETİM 2 - 11/01/2020
Özel ders-Özel öğretim yazımın ilkinde eğitim ve öğretim arasındaki farklılıklardan ve çocuğun hayatı boyunca aldığı ve alması gereken eğitim öğretimden, özel öğretimin toplumda artık bir eksiklikten ziyade ihtiyaç olduğundan bahsetmiştim. Bu yazı